Philip Morris (Marlboro) fabrikasında faaliyet gösteren Euroserve Hizmetleri AŞ bünyesinde çalışan taşeron personellerin ‘sendikalaşma’ nedeniyle evvel diğer fabrikaya sürülmeleri daha sonra da işten çıkarılmaları sonrası başlayan hareketler meydanlara taşındı. İzmir’de Montrö Meydanı’nda toplanan emekçiler Çankaya’daki Philip Morris’in merkez binasına yürüdü.
DİSK Gida-İş Sendikası tarafından organize edilen şovda yapılan basın açıklamasında bir defa daha Philip Morris ve Euroserve Hizmetleri AŞ yetkilileri ile görüşülme talepleri yenilendi.
“ASGARİ FİYATA MAHKUM EDİLDİK”
Ekonomik kriz ile birlikte enflasyondaki artış ve gelen artırımlar nedeniyle “asgari fiyat hem genel bir ortalama fiyata, hem de sefalet ücretine” dönüştüğü aktarılan basın açıklamasında “Torbali Philip Morris Fabrikası’nda da taşeron olarak hizmet üreten Euroserve Hizmet ve Işletmecilik Şirketi’nde çalışan personeller, yani Marlboro emekçileri hiçbir toplumsal hakkı olmaksızın taban fiyatla çalışmaya mahkum edilmişlerdir. Bu da yetmezmiş üzere resmi, dini bayram demeden, hafta sonu demeden gece gündüz mesaiye kalmak zorunda bırakılmaktadırlar. Bu durum eski-yeni demeksizin 10-15 yıldır bu fabrikada çalışan tüm emekçiler için geçerlidir. Artık sizlere ve kamuoyuna sormak isterim bu çalışanlar örgütlenmeyecek de ne yapacaklardı? Ailelerinin, çocuklarının geleceğini ve geçimini insafsız Marlboro işverenlerinin iki dudağı ortasına mahkum mu edeceklerdi? 21. yüzyılda kölece çalışma şartlarına zorlanmaya boyun mu eğeceklerdi? Elbette ki hayır. İşte Marlboro emekçilerinin yaptığı tam da budur. Sendikalı ve iş garantili çalışma şartlarına sahip olmak için ayağa kalkmış ve çok kısa mühlet içerisinde Marlboro/Euroserve çalışanları sendikamız DISK Gida-İş’e üye olmuşlar ve örgütlenme seviyesini P-55’lere çıkarmışlardır” denildi.
“ÖNCE SÜRGÜ SONRA İŞTEN ÇIKARMA”
“Bu durum karşısında emekçiler üzerinde mobbing ve baskılar artmış Çalışanlar amir ve müdürleri tarafından açıkça tehdit edilerek sendikamızdan istifaya zorlanmışladır” denilen açıklamada şu tabirler yer aldı: “Dört personel arkadaşımız Kemalpaşa’ da farklı işyerlerine sürgün edilmiş, lakin kabul etmeyince de işten atılmışlardır. Marlboro/Euroserve personellerinin baskılara ve işten atmalara karşı karşılığı sendikamıza üyelik seviyesini artırarak p’lere çıkarmak olmuştur. Sendikamız DİSK Gıda-İş merkezi olarak 25 Ağustos 2022 tarihinde hem Philip Morris, hem de Euroserve Genel Merkezlerine resmi müracaat da bulunarak üyelerimizin ve Marlboro emekçilerinin taleplerinin karşılanması ve meselelerin tahlili için görüşme talebinde bulunmuştur. Bugün prestiji ile davetimizin üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine karşın rastgele bir olumlu ya da olumsuz yanıt verilmemiştir.”
“FABRİKA CEZAEVİNE ÇEVRİLDİ”
Toplu mukavele yapılmasını talep eden DİSK’in açıklaması şu biçimde noktalandı: “Burada yasa dışı olan bir şey varsa, o da sendikalı olma hakkı anayasal olarak ana sütü üzere helal olan çalışanlara karşı takınılan bu tavır ve hücumlardır. Daha evvel yaptığımız tüm demokratik ve yasal hareketlerimizde olduğu üzere bir sefer daha buradan taleplerimizi kamuoyuna ve Philip Morris/Eroroserve patronlanna duyurmak isterim. Atılan emekçiler geri alınsın. Fiyatlar insanca yaşanabilecek bir düzeye çıkarılsın. Mecburî mesailer kaldırılsın.. Tüm mobbing ve baskı metotlarına son verilsin. Sendikalı ve iş garantili çalışma hakkımız tanınsın. Bu taleplerin karşılanması ve işyerinde toplu mukavele sisteminin sağlanması için çabamız devam edecek. İşten atılan arkadaşlarımız işe geri alınana kadar fabrika önünde ve alanlarda legal ve demokratik haklarımızı kullanmayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Ulusal ve memleketler arası sınıf dayanışması çağrılarımızın karşılık bulmasıyla Marlboro çalışanı kazanacak. Tüm personel sınıfı kazanacak. Yaşasın Marlboro çalışanlarının sendikal örgütlenme gayreti. Yaşasın Marlboro personellerinin onurlu direnişi. Birleşe birleşe kazanacağız. Marlboro çalışanı kazanacak, emekçi sınıfı kazanacak.”